Gül Saydam

Yaşadığımız toplumu ve sorunlarını az çok hepimiz biliyoruz.
Taktir edersiniz ki bu toplumda yaşayıp da o sorunlardan etkilenmemek mümkün değildir.Hemen her gün basında gördüğümüz kapkaç,öldürme,yaralama,taciz,aldatma haberleri nedeniyle yaşanmakta olan toplumsal cinnet normal karşılanmaya başlandı.
Esas tehlike de bu işte,normal karşılamak,Doğal olarak insanlar normal karşıladıkları olaylara karşı tepki vermezler,vermiyorlar da.
Genel olarak şöyle bir anlayış var halkımızda ne istediğini bilmeyen,her gelene diyecek sözü olan,illa da bende varım dedirten bir alışkanlık edinmiş toplumumuz...
Hastalık demeye dilim varmıyor,ama aslında bu alışkanlık değil düpedüz hastalıktır.
Siyasette,ticarette,bürokraside kısacası hayatın her alanında başarı gösteren,dik duruş sergileyen,şansı yaver giden her kim olursa olsun,mutlaka hışmımıza uğramakta tarafımızdan eleştirilmektedir.
Yukarıda saydığım meziyet sahibi kişilerin eleştirilmesinin asıl sebebi nedir biliyor musunuz?
Asıl sebep kıskançlık,kabullenememe,hazmedememektir...İyi güzel hoşsun da,bana niye gelmedin...Beni niye unuttun...Beni niye aramadın...Bende buradayım gibi sıradan davranışlarla dikkat çekmeye çalışmaktan başka bir şey değildir...
Yani anlayacağınız hem bir kıskançlık var ruhumuzda,hem de bir benlik duygusu yerleşmiş bedenimize...
Sözüm meclisten içeri,acaba diyorum kaçımız öz eleştiri yapabiliyoruz.Veya kırıp dökmeden bizi eleştirenlere tahammülümüz var mıdır?
Doğrusunu söylemek gerekirse bende dahil bütün çoğunluğumuz hoşgörüden yoksunuz.
Tartışırken önce nasıl alt ederiz diye düşünürüz...
Fikri bizden olmayanlara nasıl zarar veririzin hesabını yaparız.
Beğenmediğimiz,kişilere çevremizde yaşam hakkı tanımayız.
Belki oturup kendimizi sorgularsak eksiklerimizi göreceğiz,ama kendimizi sorgulayacak cesaretimiz olmadığından suçu hep başkalarına atma kolaylığını gösteriyoruz...
Ve bizlerin işte o zamanlar dik durmaya çalışan dostlarımızın,arkadaşlarımızın yanlarında olmamız gerekiyor.Çünkü biliyoruz ki toplumumuzda pek çok kişi dik durmaya çalışanların ayaklarının kaymasını,hata yapmalarını,yanlışa düşmelerini kendi yanlışlarına meşruluk dayanağı olarak göstermek için hasretle beklemekteler.
Tüm dik duran,dik durmaya çalışan onurlu insanlara selam olsun.İyi bilin ki sizleri seviyoruz..hem de çoook seviyoruz.